20 Mart 2015 Cuma

GÜNEŞ TUTULMASI NAMAZI (KUSÜF NAMAZI)

GÜNEŞ TUTULDUĞUNDA KUSÜF NAMAZI KILMAK MÜEKKED SÜNNETTİR
Küsûf Namazının Kılınışı:
Küsûf namazı iki rekâttır. Her rekâtında iki rükû ve iki secde yapılır. Bu namazın kılınışını şöylece sıralayabiliriz;
1. Tekbir getirilir ve Fatiha okunur. Sonra da uzun bir kıraat yapılır.
2. Tekbir getirilir ve uzunca bir rükû yapılır.
3. Rükûdan «semia'1-îâhu limen hamideh Rabbena leke'l-hamd denilerek kalkılır.
4. Rükûdan kalktıktan sonra secdeye gidilmez. Fatiha oku­nur, uzun bir kıraat yapılır. Ama bu kıraat birinciden daha az tutulur.
5. Tekbir getirilir ve uzunca ikinci rükû yapılır. İkinci rükû birinciden daha kısa tutulur.
6. Rükûdan «semia'1-lâhu limen hamideh Rabbena leke'l-hamd» denilerek kalkılır.
lanır.
7. Daha sonra -normal namazlardaki gibi- secdeye gidilir.
8. İkinci rekâtta da, birinci rekâtta yapılanların aynısı tekrar.
Peygamber Efendimiz'in(sallallahu aleyhi ve sellem) zamân-ı saâdetlerinde güneş tutulmuştu. Zât-ı Risâletleri kalkıp insanlara namaz kıldırdılar. Kıyâmda o kadar çok kaldılar ki, âdetâ rükûya varmayacak da hep ayakta duracak zannedildi. Sonra rükûya vardılar ve uzun müddet başlarını kaldırmadılar. Arkasından doğruldular, fakat mûtadın üzerinde ayakta durdukları için secde etmeyecekleri intibâını verdi. Nihâyet birinci secdeye vardılar. Lakin başlarını secdeden hiç kaldırmayacakları zannediliyordu. Daha sonra doğrulup oturdular. Bu oturuşları da uzun sürdü. Mübârek başlarını kaldırmayacakmışcasına kapandıkları ikinci secdeye vardıklarında, acı acı nefes alıp veriyor ve göz yaşları dökerek ağlıyordu:
"Yâ Rabbî! Ben aralarında olduğum müddetçe ümmetime azâb etmeyeceğini bana vâdetmedin mi?! Yâ Rabbî! Onlar sana tevbe ve istiğfâredip yalvardıkları müddetçe ümmetime azâb etmeyeceğin husûsunda bana söz vermedin mi?! İşte bizler kapına geldik senden affımızı diliyor ve sana yalvarıyoruz!"
Bu minval üzere iki rek'at namaz kılıp bitirince güneş bütün parlaklığıyla gözüktü. Arkasından Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) minbere çıkarak ashâbına vecîz bir konuşma yaptı. Konuşmasında Allâh Teâlâ'ya hamd ü senâ ettikten sonra şöyle buyurdular:
"Güneş ve ay Allâh'ın varlık ve birliğine delâlet eden alâmetlerden sâdece ikisidir. Şâyet bunlar tutulursa, duâ edin, Cenâb-ı Hakk'a yönelip ona ilticâ edin, Allâh'ın büyüklüğünü hatırlayın, namaza durup Allâh'ı zikretmeye koyulun ve sadaka verin..." (Bkz. Buhârî, Küsûf, 2, 4)
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), göneş ve ayı Allâh'ın âyetlerinden bir âyet olarak görür ve huzûr-ı ilâhîde durarak ümmetinin selâmeti için yalvarırdı.
Güneş ve Ay tutulması, Yüce Allah'ın âyetlerinden bir âyet­tir. Güneş veya Ay tutulmasına tanık olanlar, hemen Allah'ı zikre yönelmeli, dua ve istiğfarda bulunmalıdır. Tekbir getirmeli ve sa­daka vermelidir. Âişe (radiyallahu anhâ) anlatıyor; 'Güneş ve Ay tutulması durumunda, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; bunu gördüğünüz zaman Allah'a dua edi­niz, tekbir getiriniz, namaz kılınız ve sadaka veriniz.
Erkekler için olduğu gibi, hanımlar için de 'küsûf namazı' mükekked sünnettir. Faziletli olan bu namazın cemaat halinde kılınmasıdır. Ancak yalnız kılınması da caizdir.
Hanımların, erkeklerin arkasında 'küsûf namazı' kılması caizdir.
Aişe (radiyallahu anhâ), 'küsûf namazını' anlatırken '... oda­ları arasında hanımlarla birlikte mescide çıktım. demiştir.

19 Mart 2015 Perşembe

ŞİFA NAMAZI


Her Kim 2 Rekât Namaz Kılıp Her Bir Rekâtında 

1 Fatiha'dan Sonra 3 Kere İhlâs Suresi Okur 

Ve Namazını Bitirince Oturduğu Yerden Kalkmadan Kimseyle 

Hiçbir Şey Konuşmadan Sessiz Sakin Bir Ortamda Aşağıdaki Zikri Tam olarak 

Okursa ALLAH-U TE'ALA Ona yepyeni bir hayat bahşeder.

NAMAZIN KILINIŞI

Niyet: Niyet Ettim Niyet Eyledim Allah Rızası için Hastalığıma (Hastama) Şifa 

Namazı Kılmaya...

1. Rekât; Euzu Besmele, Fatiha, İhlâs, İhlâs, İhlâs

2. Rekât; Besmele, Fatiha, İhlâs, İhlâs, İhlâs


Tahiyyat, Salli + Barik, Rabbena Sağa Ve Sola Selam ..

Seccade'den Kalkmadan 1.000 Defa (Ne Eksik Ne Fazla) Olmak Üzere

Aşağıdaki Tesbih Zikir Edilecek.

Ya Bedial Acaibi, Bil Ĥayrir Hamni İla Yevmiddin (1000)

ANLAMI; Ey Acayip İşleri Eşsiz Olan Allah! Ceza Gününe Kadar Bana Hayırla 


Rahmet Et

Okunduğu anda hastada etkisi görülen bu namaz ruhi bunalımda olanlar içinde 

yapılabilir, Rabbimin izniyle o andan itibaren ferahlama olur.

KREDİ KARTI İLE ALTIN ALMAK

Kredi Kartı ile altın almak caiz mi?
Taksitli altın almak caiz mi?

Kredi kartı ile altın almak caiz değildir, dolayısıyla taksitli olması da caiz değilidir. Hatta para ile bile olsa vadeli alınması kesinlikle caiz değildir, ribennesai yani vadeli faiz olur.Hatta altını alıp 1 gün sonra hatta 1 saat sonra bile gelip ödese yani bedenler ayrıldıktan sonra ödese olmaz.Çünkü islam fıkhında altın paradır ve para para ile takas edilir, bu da sarf akdi olur.Sarf akdinde vade yasaklanmıştır.Karttan geçilen tutar satanın hesabına hemen geçmediği için caiz değildir.

Açıklama:Pos cihazından yapılan çekim tutarının ertesi gün hesaba yatırılması için % 1 ile % 3 arası oranında bir komisyon kesintisi yapılmaktadır. Çekilen tutarın kesinti yapılmaksızın tamamının hesaba yatırılması ise belirli bir gün sonra olmaktadır. Bu sürede 35 ile 60 gün arasında değişmektedir.
Fıkıh kitaplarımızda alış veriş konusu, muhtelif açılardan ele alınarak farklı kısımlar ortaya konulmuştur. Bu kısımlardan biri de para, altın veya gümüşten herhangi birini diğeriyle takas etme anlamına gelen sarf akdidir. Başta sünnet olmak üzere tüm kaynaklarımızda sarf akdi diğer alış-veriş akitlerinden farklı tutulmuştur. Buna binaen sarf akdinde, diğer akitler için gerekli görülmeyen bazı şartlardan bahsedilmiştir. Zira Kur’an-ı kerimin açık nassıyla haram kılınan faiz, insanlar arasında en çok, sarf akdiyle vaki olmuş ve olmaktadır.  Bu aynı zamanda;  sarf akdine ait prensiplerin her hangi bir fesada ve mahzura yol açmayacak şekilde düzenlendiği anlamına gelmektedir.
Özellikle şunu ifade etmek gerekir ki, altın İslam hukukuna göre para olarak değerlendirilir. Zira altın her ne kadar takı olarak kullanılsa da hilkaten(yaratılış itibarı ile) paradır. Durum böyle olunca, altının değil kredi kartıyla, normal bir alışveriş yoluyla yani para vererek dahi olsa, vâdeli alınması kesinlikle caiz değildir. Böyle bir alışveriş fıkıhta ribennesâi denilen vâde faizi olur.Kredi kartı da netice olarak bir vadedir. Çünkü post makinasının bulunduğu kuyumcu o parayı anlaşmalı olduğu bankadan ya ertesi gün kesinti ile ya da 35-60 gün sonra kesintisiz çekecektir. Ya da hesabına o zaman nakil olunacaktır. Bu durumda kaçınılmaz olarak bir vâde oluşur.
Netice olarak; kredi kartıyla veya para cinsinden herhangi bir şey ile vâdeli altın almak-satmak kesinlikle caiz değildir. Hatta kredi kartı ile taksit yapılmayıp tek çekim yapılsa da vade söz konusu olacağından sonuç aynı olacaktır yani caiz değildir.